Yurtseven Kardesler
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Yurtseven Kardesler


Toplam Mesajınız: 0
 
Kayıt OlKayıt Ol  AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yapGiriş yap  
.:: Yurtseven Kardeşler Fan Top 10 ::.
En Son Konular ve Cevaplar
Son Gönderen
Gönderme Zamanı
Cuma Kas. 20, 2009 11:47 pm
Paz Mayıs 24, 2009 1:43 pm
Salı Mayıs 12, 2009 11:29 am
Perş. Mart 05, 2009 2:36 pm
C.tesi Şub. 28, 2009 1:57 pm
Cuma Şub. 27, 2009 8:10 pm
Cuma Şub. 27, 2009 8:06 pm
Cuma Şub. 27, 2009 3:01 pm
Cuma Şub. 27, 2009 2:35 pm
Cuma Şub. 27, 2009 2:32 pm

 

Yurtseven Kardeşler Söyleşisi(1)

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Yazar Mesaj
Admin
Admin
Admin


Bilgiler
Kadın

Yaş : 33 Mesaj Sayısı : 105 Nerden : İş/Hobiler : Lakap :

Yurtseven Kardeşler Söyleşisi(1) Vide
MesajKonu: Yurtseven Kardeşler Söyleşisi(1)   Yurtseven Kardeşler Söyleşisi(1) EmptyPerş. Şub. 12, 2009 12:06 pm

ONLAR YURDU SEVİYOR, BİZ DE ONLARI
YURTSEVEN KARDEŞLER

Hepimiz
severiz müziği, resmi, sinemayı kısaca sanatı. Ama konu meslek seçimine
gelince hep isteriz ki, çocuklarımız kendilerine birer altın bilezik
bulsunlar, sanatı da hobi olarak yapsınlar merakları varsa. Tabii bu
arada merak etmiyor değilim. Sanat nasıl bir bilezik diye? Dediğim gibi
sanatı meslek olarak seçmeye biraz kuşku ile yaklaşır aileler.
Ama
Yurtseven ailesi böyle bir aile değil.. . İyi ki de değiller. Çünkü
düşünsenize çocuklarınızın “Şarkıcı olmasına” karşısınız. Ve beşi
birden şarkıcı olmuş. Ama dedik ya, Allah’tan Yurtseven ailesi sanata
bağlı, müziğe aşık bir aile.
Almanya’da yaşayan ailenin beş çocuğu oluyor. Hasan, Hüseyin, Mustafa, İsmail ile ailenin tek çiçeği Zeynep.
Almanya’da
doğmuş, büyümüş ve yaşıyor olmanın doğal sonucu olarak baskın olarak
hissedilen batılı kültür ve anlayış; ailenin başarılı bir ebebeyin
politikası izlemesi ile çocuklar üstünde kendi öz kültürlerini
unutturacak kadar etkili olmamış.
Sonuçta kardeşler müziğin tüm
alanlarını en iyi şekilde kullanabilecekleri batılı imkanlara ve
felsefeye sahip olurken, bir yandan da kendi öz müzik ve ruhlarını en
yalın ve samimi bir şekilde korumayı başardılar. İşte bu sentezin ve bu
sentezin başarılı bir şekilde yansıması olan samimi şarkıların
sonucudur; yakalanan başarı.
Unkapanı kan ağlarken, birkaç albüm
dışında starların bırakın yeni sipariş almasını Anadolu’dan iadelerin
yaşandığı, hamalların siparişleri değil iadeleri taşıdığı bir dönemde
satan iki üç albümden biri Yurtsevenler’in albümü.
Biz de bu yüzden
bu ay kapak yapmak istedik kardeşleri. Peki nasıl başladı ? Nasıl devam
etti? Hem araştırdık, hem de kardeşlerle bir söyleşi gerçekleştirdik.
Ve öğrendiklerimizi siz sevgili Müzikram okurları ile paylaşmak istedim.

Bildiğimiz
gibi müzik Almanya’da gençler arasında çok popüler. Aile de müziğe
yatkın ve değer veren bir aile olunca; 1969- 1970 gibi Yurtseven’lerin
ilk çocuğu Hüseyin ciddi manada müzikle ilgilenmeye başlıyor. Özellikle
bağlaması ile çok dikkat çekiyor Hüseyin. Sonra sesiyle Hasan katılıyor
ağabeyinin yanına. Hasan – Hüseyin Kardeşler olarak, başlarda tanıdık
mekanlarda, düğünlerde çalışmaya başlıyorlar. Çok da seviliyorlar.
Aradan 4-5 sene geçiyor ve bu kez Mustafa ile Zeynep yetişiyorlar,
büyüyorlar. Allah özel bir yetenek bahşetmiş bu aileye. Onların da sesi
güzel, onlarda da sanatçı ışıltısı var, onlar da müzikle
ilgileniyorlar. Mustafa darbuka ve baterisi ile, Zeynep de sesi ile
ağabeylerinin yanında yer alıyorlar ve “Yurtseven Kardeşler” böylece
doğuyor. Hal böyle olunca 1978’den itibaren dört kardeş birlikte daha
da güçlü duyurmaya başlıyorlar seslerini ve soy adlarını. 10 seneye
yakın bir dönem dört kardeş olarak devam ediyorlar sahnede. Bu dönemde
1985 ve 1987’de amatör olarak adlandırılabilecek iki albüm
çıkarıyorlar, ancak onları tanıyanlar tarafından oldukça olumlu
karşılansa da, istedikleri etkiyi yaratamıyorlar.
Kuliste sahne
tozunu yutarak, ağabeylerini ve ablasını hayranlıkla izleyerek bir
küçük Yurtseven daha yetişiyor bu dönem içinde. İsmail bu. İtiraf
edelim ailenin küçüğü genelde en kıymetli olandır. İsmail 1987’de gruba
katılmasıyla bu kıymeti ile birlikte bir uğur, bir ışık, bir atılım
kazandırıyor gruba. Kısa dönem içinde Türkiye’nin de en sevilen, en çok
satan ve en medyatik isim ve seslerinden biri olmayı başaran İsmail
YK’nın; bu kendine has sevimliliği, yakışıklılığı ve müzik için çok çok
önemli olan “sanatçı pırıltısı” dediğim gibi Yurtseven Kardeşler’e artı
bir ivme kazanıyor.
Herkesin ve her sanatçının yaşamında önemli
anlar, günler vardır ya; kardeşler için de 1988’de Almanya’nın önemli
kanallarından ZDF’deki bir müzik programına davet edildikleri gün çok
önemli bir gün haline geliyor. "Nachbarn in Europa" isimli programa
katıldıklarının ertesi günü, ekranın ve sergiledikleri başarılı
performansın etkisiyle isimlerini çok daha geniş bir kitleye
duyuruveriyorlar.
Almanya’daki başarıların ardından isimleri
Türkiye’de de duyulmaya başlanıyor. Yapımcılar onlarla bağlantıya
geçmeye, albüm yapmaya çalışıyorlar. Sonuçta AKBAŞ başarılı oluyor,
kardeşlerle anlaşma yapıyor. Akbaş etiketi ile 1996 yılında çıkan “Bir
Tek Sen / Barış Olsun”, 1998’deki “Toprak” ve 2001’deki “De Bana Of
Anam Of” isimli albümlerle; zaten yavaş yavaş duyulmaya başlanan
isimlerini, daha doğru bir deyişle soyadlarını; tüm Türkiye’ye
duyuruyor kardeşler. Ancak daha sonra bir röportajlarında da “
Promosyon
eksikliğinden grup olarak medyatik olamadık. Almanya'da yaşadığımız
için de sık sık Türkiye'ye gelemedik. Başarımızı gösterebilmek,
tanınmış isimler arasında yer almak için yapılmayanı yapmalıydık. Ve en
küçüğümüzün İsmail’in solo albüm yapmasına karar verdik”
şeklinde
dile getirdikleri gibi, bir türlü o eşik atlanarak tüm Türkiye’ye mal
olamadılar. Bu üç albümle isimleri duyuldu, radyolarda çok istendiler,
çok çalındılar, yüzleri tanıdık hale geldi ama; bir türlü her şey tam
olamadı. Ve onların bulduğu çözüm de İsmail’in solo albüm yapması oldu.
Benim
de bir şekilde tanık olduğum o dönemde çok titiz davrandı kardeşler.
Müzikal başarılarının yanı sıra, müzikal ve ticari zekaları da çok
ileri seviyede olan kardeşler ince elediler, sık dokudular. Ve gelen
pek çok teklif arasından en doğrusunu seçerek Avrupa Müzik’e
bağlandılar. 2004 yılında İsmail, soyadını isminin yanına YK şeklinde
alarak, İsmail YK olarak “Şappur Şupur”u çıkardı. Ve bir İsmail YK
fırtınası esmeye başladı ülkede. Rock, hip – hop, arabesk, pop, TSM,
THM… Tüm müzik türlerinden, anlayışlarından etkiler taşıyan bir albümdü
bu. Bir sohbetinde “Serbest Müzik diyorum buna ben” diyen İsmail YK’nın
da söylediği gibi, gerçekten de oldukça farklı ve serbest bir albümdü
bu. Sadece şarkılar değil, imajı da farklı idi. Uzun saçları, tek
eldiveni, siyah kostümü ile özellikle çocukların son kahramanı gibi idi
İsmail. En büyük Yurtseven kardeş Hüseyin’in fikri ve ön ayak olması
ile ortaya çıkan “Solo albüm” yapılması fikri çok iyi sonuç vermişti.
Ardından da ikinci albüm “bombabomba.com” geldi. Aynı başarı devam
ediyordu. İnanılmaz bir şekilde müzik piyasaları bu başarıya bir anlam
veremiyordu. Anlaşılmayacak bir şey yoktu aslında. İsmail YK, Türk
insanın aşina olduğu tüm tınıları ve aşina olmadığı müzik türlerini de
bu tınılara en yakın melodilerle kullanmıştı. Albümdeki her parça için
“ Bunu şu pop sanatçısı, yada şu arabesk sanatçısı söylese idi
patlamıştı” söylemleri, o sıralar en çok kullanılan cümleler idi Şappur
Şupur için. Ama doğru olan tüm bu parçaların esas İsmail YK’de bir
albüm olarak patlamış olmasıydı !!! Güzel yüzlü, güzel sesli, Türk
insanını ve Avrupa’yı çok iyi bilen genç bir isim, aylarca radyolarda
çalan, yüksek satışı ile moral getirdiği müzik piyasasında bir türlü
istenen övgüyü almayan, ancak halkın hak ettiği değeri verdiği bir
albüme imza atmıştı. Gizli gizli evlerinde lahmacun partileri verip
sonra da bu milli yemeğimiz için meclis içinde burun bükenler gibi,
İsmail YK’yı dinlememek, beğenmemek entelektüelin bir göstergesi gibi
olmuştu. İlginç olan bunun farkına Yurtsevenler’in de varmış olmasaydı.
Bir söyleyişinde arabada albümünü dinlerken arabanın camlarını kapatan
kuzenleri için

'Biz söylüyoruz siz niye utanıyorsunuz' dedim.
Bu kitle bu tarz şarkıları dinlerken kimse bilmesin diye arabada
camları kapatır. Oysaki ben tarzımı değiştirseydim şu an boş gezerdim.
Tarzımızdan hiç taviz vermediğimiz için kazandık. Zaten en çok satan
albümün 'Bomba Bomba' olduğunu duyanlar ilk başta yadırgadılar. Şöyle
söyleyeyim; A grubu belki her şeyi beğenmez. Bir de B grubu var karar
veremez. Ama C grubu var damardan vazgeçmez. Biz de güzelden
vazgeçmeyiz, severiz yani.
cümlelerini kullanan İsmail, ikinci albümü ile tarzından vazgeçmeyeceğinin sinyallerini verdi.
Sözün
özü kısaca planlanan başarılı olmuş, grubun içinden çıkan bir solist
hem kendi solo kariyerinde çok başarılı bir giriş ve devam ediş
sağlarken, grubun devamlılığı ve isminin daha fazla duyulması için de
çok büyük bir katkı sağlamıştı.
2004’de İsmail’in albümünün
çıkışının ardından 2005’de grup yine Avrupa Müzik’den “Şimdi Halay
Zamanı” isimli albümü çıkardılar. 2006’da İsmail YK’nin bombabomba.com’
un ardından, grup 2007’de yine Avrupa’dan “Sen Hiç Aşık Oldun mu ?” yu
çıkardı. Grup içinden bir solist çıkarmış, ancak onun biraz daha farklı
bir tarzda elde ettiği başarıyı kendilerine müzik tarzlarını
değiştirmek türünde yansıtmamışlardı. Aksine genleri ve ruhları
birlikte olan bu beş kardeş; en küçüklerinin yakaladığı büyük başarıyı,
gruplarının uzun yıllardır hak ettiği popülerliği yakalaması için itici
bir güç olarak kullanmışlardı. Ve dediğim gibi son dönemde satan ve ek
sipariş alan nadir albümlerden birini yapmışlardı.
Şu ana kadar beş
albüm çıkaran, 12 klip çeken “ Gitme Canım, Canın Çıksın İnsafsız,
Gitme Turnam Vuracaklar, Züleyha, Özledim, Kıskanır, Elveda, Şimdi
Halay Zamanı, Hayatımı Mahvettin, Sen Hiç Aşık Oldun mu ( Kanka),
Elimde Değil, Boşver Salla” gibi parçalarla müzikseverlerin
gönüllerinde sevgi dolu bir yere sahip olan Yurtseven Kardeşler’in
başarılarındaki en büyük etken, grubun her şey ile ilgilenmeleri.
Kendilerine ait olan stüdyolarında, albüm ile ilgili her nokta ile ilgilenen,
duyulan
hemen hemen tüm enstrumanları kendileri kullanan, kayıt, miks,
mastering aşamalarında tüm teknik çalışmaları yine kendileri yapan
grup, böylelikle kalp ve beyinlerindeki her noktanın albümün tüm
aşamalarında parçalara yansıdığından da emin olabiliyorlar.
Bizce
Yurtseven’lerin bu denli başarılı olmalarının diğer bir büyük etkeni de
, samimiyetleri… İmajla yeni bir kostüm, yeni bir saç ve görüntü
yaratabilirsiniz. Ancak sanatçı iseniz, halk ile bir bağ kurmak
istiyorsanız; ruhunuzu ve müziğinizi bir imajmaker’ın ellerine teslim
etmemeniz gerekir. Evde uyurken, en samimi arkadaşı ile çay içerken,
konserde, televizyonda yada yolda… Daha bakımlı, daha özenli, dikkatli
olmak gerekir kuşkusuz. Ama eğer sanatçı evden çıkarken imaj kostümü
ile birlikte imaj ruhunu, prdodüktörü, danışmanları ve medya trafından
abartılmış ve hatta kimi zaman yokken var kılınmış sanatçı kimliğini
giyiniyorsa; bir süre sonra yerini bir başka “oluşturmuş imaj
sanatçısına” bırakıveriyor.
Halbuki Yurtseven Kardeşler gibi,
yaptığına inanan ve inandığını yaşatan sanatçılar başarıyı uzun vadede
yakalasalar da, kalıcılıkları aynı derecede uzun oluyor.
O yüzden seviliyorlar, satış grafikleri yüksek oluyor ve Müzikram’a kapak oluyorlar J
Benim yazacaklarım bu kadar. Şimdi de grup ile yaptığımız söyleyişi aktaralım size.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://yurtsevenkardeslerfan.com
MeltemYurtseven
Yeni YK'ci
MeltemYurtseven


Bilgiler
Kadın

Yaş : 38 Mesaj Sayısı : 14 Nerden : İş/Hobiler : Lakap :

Yurtseven Kardeşler Söyleşisi(1) Vide
MesajKonu: Geri: Yurtseven Kardeşler Söyleşisi(1)   Yurtseven Kardeşler Söyleşisi(1) EmptyC.tesi Şub. 14, 2009 5:03 pm

sağol zehroş
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Yurtseven Kardeşler Söyleşisi(1)

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Yurtseven Kardesler :: Yurtseven Kardesler Bolumu :: Haberler :: Sizden Gelen Haberler -
Forum Saati Paz Mayıs 19, 2024 7:03 pm .

Designed By Zehra YK
Copyright ©2008 - 2009,
Yurtseven Kardesler Fan Club | www.yurtsevenkardeslerfan.de
''Yurtseven Kardesler Fan Club'

forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar